Bağışlarınız İçin :
GARANTİ BANKASI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ŞUBESİ
HESAP NO : 521 / 6299688
IBAN NO : TR18 0006 2000 5210 0006 2996 88
İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, ÇAPA Bipolar Yaşam Derneği Kurucusu, Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Sibel Çakır bipolar bozukluk hakkında bugünkü söyleşimizde bilgi veriyor.
Ülkemizde yaklaşık 1 milyon kişiyi etkileyen Bipolar Bozukluk ya da İki uçlu bozukluk, eski adıyla manik depresif hastalık olarak ta bilinir. Bu kadar çok sayıda kişiyi etkilemesine rağmen çoğu psikiyatrik hastalığı toplumumuz hala görmezden gelmekte ve hastaları da toplum dışına
itmektedir. Hastalığa karşı damgalama, ayrımcılık hastalık hakkında görmezden gelmeyi ve bilgisizliği arttırmaktadır. Bu süreç hem toplumun, hem de hasta ve yakınlarının, daha çok korkup hastalıkla aralarına mesafe koymaya çalışmalarına, ve hastaların da dışlanmasına neden olmaktadır .Oysa Bipolar bozukluk hastaları tedavi olabilir, çalışabilir, yaşamlarını normale yakın sürdürebilir. Hastalık beklenmedik zamanlarda ani ortaya çıkan, yaşam boyu tekrarlayabilen, mani ya da depresyon ataklarıyla seyreder. Hastalığı iyi tanımak, sabırlı ve düzenli biçimde tedaviyi sürdürmek şarttır. Ülkemizde tedavi arayışı, tedaviye erişim ve devam yani ideal tedaviyi alabilen kişi sayısı oldukça düşük orandadır.
Hastalar bu durumun tedavi edilebildiğini bilmiyor, damgalanmaktan korktukları için yardım almıyor ya da sürdürmüyor. Tedaviye başlayan bazı hastalar ise, ya artık iyi olduklarını düşünerek ya da ilaç yan etkilerinden bıktıkları için tedaviyi bırakmaktadır. Depresyon dönemleri uzun sürdüğü ve bazı hastalarda zor tedavi edildiği için de ümitsizlik yaratıp tedaviyi bırakmaya neden olabilir. Halbuki tedavi bırakıldığında durum daha da kötüleşmekte, hastalar hastalığın şiddetli dalgaları arasında hayattan kopup gitmektedir.
Hastalığın ortaya çıkmasında en çok kalıtımın, sonra da stresli yaşam, uyku döngüsü bozuklukları ve uyarıcı ilaçların, maddelerin kullanılmasının rolü vardır.
Bipolar Bozukluğu olan kişilerde intihar oranları oldukça yüksektir. Örneğin, Robin Williams, Kurt Cobain gibi ünlüler yaşamlarını kaybeden bipolar bozukluk hastalarından bazıları. Bipolar bozukluk hastalığı ve yaratıcılık arasında da önemli bir ilişki var. Çok sayıda ünlü Bipolar sanatçı, politikacı, sporcu var. Batı’da topluma örnek olan kişiler hastalıklarını gizlemiyor, hatta deklare edip daha çok hastanın tedavi olması için teşvik ediyor. Örneğin, Mel Gibson, Ted Turner, Catherin Zeta Jones, Sinead O’Connor… Ülkemizde de çok sayıda yaratıcı, üstün özellikleri olan kişinin bu tanıyı aldığını söylemek mümkün fakat suskun kalındıkça bu tabloyu görmemiz zorlaşıyor.